Uzm. Dr. Eyüp Özdemir

kış ve astım

Uzm. Dr. Eyüp Özdemir

KIŞ VE ASTIM

Astım, çeşitli tetikleyici faktörlere maruz kalınca ortaya çıkan, hava yollarının aşırı cevabına bağlı oluşan, enfektifolmayan bir iltihabi reaksiyondur. Burada bir alerji sorunu yaşanmaktadır. Astım hastalarında hava yolundaki kaslar aşırı kasılır ve mukus üretimi fazla olur. Buna bağlı olarak hava yollarında daralma meydana gelir. Nefes darlığı, öksürük, balgam artışı ve hırıltılı solunum gözlenir. Tedavide nefes açıcı ve alerjik etkileri baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır.

Toplumumuzun yaklaşık 4’de 1’i alerji ve astım hastalığından muzdariptir. Astım atağına en fazla sebebiyet veren neden ise viral pnömonilerdir. Biz de grip salgınının arttığı şu günlerde astım hastalarımızın endişelerinin ve şikâyetlerinin arttığını gözlemlemekteyiz.

Yapılan araştırmalarda, astım hastalığının tek başına grip salgınlarına yakalanma riskinde artışa neden olmadığıgözlemlense de astım hastalarının gribal enfeksiyonlarda astım şikâyetlerinin ortaya çıkmasında ve astım atağı geçirmede daha fazla risk altında oldukları da bir gerçektir.

Astım ataklarının özellikle kış aylarında sıklaşması tesadüf değildir. Daha çok soğuk algınlığı veya nezle şeklinde ortaya çıkan virüs enfeksiyonları, özellikle küçük çocuklarda astım ataklarının en önemli hazırlayıcısıdır. Virüs enfeksiyonlarıdışında soğuk havanın kendisi de atağı tetikleyici bir faktördür. Yine kış aylarında ev tozu akarlarının sayısı artmakta, ısıtıcıların kullanımının fazlalaşması bu atakları sıklaştırmaktadır.

Grip ve nezle riski nedeniyle hastanelerden kaçınıldığı bu dönemde hastalarımızın tedavilerini şikâyetleri olmasa dahi ihmal etmemesi özellikle çok önemlidir. Kapalı ortamlarda diğer kişiler ile aralarına en az 1 metre mesafe koymalı ve maske takmaya özen göstermelidirler. Maskeler sanıldığı gibi oksijenimizi düşürmez ve nefes darlığımızı arttırmaz. Pandemidöneminde maske kullanımının yaygınlaşması ile tüm dünyada diğer gribal enfeksiyonlarda ve astım atak sıklığında azalma olduğu gözlemlenmiştir.

El temizliğine olan önemi de vurgulamak isterim.Ellerimiz üzerinden virüsleri ağız, burun, göz bölgesine taşıyabiliriz. Bu bölgeler virüslerin yaşamayı en sevdiği yerlerdir. Bu nedenle su ve sabun ile ellerimizi yıkamayı ihmal etmemeliyiz. Su ve sabuna ulaşamadığımız durumlarda ise %60 alkol içeren kolonya veya dezenfektan kullanabiliriz.

 Astım hastalarımızın hijyene dikkat etmesi önemlidir.Fakat bunu abartmamalıyız. Çünkü yoğun çamaşır suyu,deterjan, yağ sökücü gibi kimyasallar astım ataklarının tetiklenmesine neden olabilir.

 Özetle astım hastalarımızın kış nedeniyle artan grip salgınlarına karşı tedirgin değil, dikkatli ve tedavisine özenli olmasını istiyoruz. Unutmayalım ki astım kontrol altına alınabilen tedavisi olan bir hastalıktır.

Sağlıklı günler sizinle olsun…

Yazarın Diğer Yazıları