SEÇİME BEŞ KALA
Bir önceki yazımda okullar açılırken diye başlamıştım ve o yazımda velilere,anne babalara ya da diğer bir deyişle ebeveynlere biraz tariz(iğneleme),biraz serzeniş biraz da nasihatte bulunmuştum.
Bu yazımdada yaklaşan yerel seçimlerle alakalı birkaç hususa, siyasallaşmadan ve siyasete bulaşmadan dikkat çekmeye çalışacağım.Yönetenlerle halk arasındaki kopukluğu anlatmaya çalışacağım.
Malumunuz olduğu üzere ülkemiz yerel seçim sürecine girmiştir. Eskilerin tabiriyle seçim sath-ı mahalline girmiş bulunmaktayız.Bu süreçte mevcut başkanlar öncelikle kendi yerlerini sağlama alarak yeniden aday olma gayretine girmişlerdir.Kalan zaman zarfını çok iyi değerlendirerek,karar vericilerden alacakları puanı mümkün olduğunca yükseltme telaşına düşmüşlerdir. Başkan adayları ise bu şehri ne kadar çok sevdiklerini,ne kadar değer verdiklerini ve seçildiklerinde ne kadar aşkla şevkle hizmet edeceklerini anlatmaya çalışmaktadırlar.
Oysaki mevcut başkan için yukarıda saydıklarımı yapmasına hiç gerek yoktur aslında.Öncelikle geçtiğimiz 4 yılda şehre ne kadar katma değer kattığını hesap etmelidir.Neleri eksik yada yanlış yaptığını sorgulamalıdır. Çevresindeki padişahım çok yaşa diyenlerden biraz uzaklaşmalıdır.Günün herhangi bir saatinde,bir vatandaş olarak,tek başına,koruma ve basın ordusu olmadan,kenar mahalledeki bir çay ocağına,bir fırına,bir bakkala uğramalıdır. Oradaki esnafı bir kardeşleri olarak dinlemelidir.Sokakta patlamış ve günlerdir ufak ufak akıp giden şebeke suyunu görmelidir.Daha sonra kimselerin uğramadığı bir okula girip selam vermeli,okulu gezmeli , bahçeyi gezmeli, belediyenin yapabileceği eksikleri görmeli ve not etmelidir.Öğretmenler odasına oturup öğretmenlerle birlikte çay içmeli ve onların sorunlarını,eleştirilerini dinlemelidir.İdarecilerle oturup onların önerilerini almalıdır.
Okulların açılma sürecine girdiği şu günlerde,okul bahçelerinin genel temizliğini yaptırmalı,çimlerin biçilmesi talimatını vermeli,okul çevresindeki tozlu topraklı yolların yapılması emrini acilen vermelidir.
Mesela Seyda Molla Bahri bulvarında 20 gündür devam eden,daha doğrusu bir türlü ilerlemeyen boru döşeme çalışması yapan ekiplerin yanına uğramalı.15 gündür kapatılan yolları görmeli ve neden bu kadar çok toz olduğunu,tozlu yolların neden sulanmadığını sorgulamalıdır.O güzergahtaki esnafı dinlemeli. Çalışmaların neden bu kadar ağır ilerlediğini araştırmalıdır.Bu kadar işlek bir güzergahta çalışan ekiplerin nasıl bu kadar rehavet içinde olduklarının hesabını sormalıdır.Orada yapılan 600 metrelik alt yapı çalışması sırasında şebeke suyunu sevk eden boruları neden sürekli patlattıklarını,bunun neticesinde günlerce mahalleyi neden susuz bıraktıklarını sormalı ve sorgulamalı.Bu kadar önemli bir güzergahtaki çalışmaların neden 24 saat esasına göre devam etmediğini sorgulamalı.
Mesela belediyeye ait otobüslerin yol ortasında durarak yolcu indirip bindirmelerini sorgulamalı.Kırmızı ışıkları hiçe sayarak, öğretmen evinden doğu kente gidinceye kadar hiş bir ışıkta durmayan otobüs şöförlerini tesbit etmeli ve onlarla ilgili gerekli işlemleri yapmalıdır.Koca otobüsü kullanırken, babasının malıymış gibi kullananları, diğer sürücülere saygılı olmayı öğrenmemiş olanları,kulağından telefonu indirmeyenleri, yolcularla, yaşlılarla,kadınlarla nasıl konuşulacağını bilmeyenleri tesbit ederek gerekli eğitimleri almalarını sağlamalıdır.
Mahallelerde temizlik yapan süpürgeli kamyonların,aynı sokaktan on defa geçmek yerine her sokaktan bir defa geçmesinin daha faydalı olduğunu anlatmalıdır. Yine mahallelerde ya da ana artelerde,yolları ve kaldırımları işgal eden esnafı ziyaret ederek neden hala zulmettiklerini sorgulamalıdır.Onlarla gerekli istişare ve yazışmaları yaparak bu tutumlarından vaz geçmelerini sağlamalıdır.Nush ile uslanmayanlara hiç taviz vermeden, falanın oğlu,filanın yeğeni diyerek ayrım yapmadan gerekli yasal işlemleri süratle yapmalıdır.
Yukarıda saydıklarımı ve buna benzer birkaç güzel işleri yaparsa,o zaman bilbordlara bir sürü para harcayarak reklam yapmasına hiç gerek kalmaz.Vatandaş gördüğünü unutmaz.İyiyi de kötüyü de çok iyi yargılayan,sorgulayan ve değerlendiren,Feraset sahibi bir halkımızın olduğu asla unutulmamalıdır.
Bu şehre ve bu şehrin insanlarına hizmet etmek isteyenlerin,biraz daha en sade halleriyle halkın içinde olmaları gerekir.Bu aziz şehrin insanlarının samimi bir selamın hatırını kırk yıl unutmadıkları gerçeğini akıllardan çıkarmamak gerekir.
Selam ve Dua ile…