Milletvekili Erol: 'nasıl bir değişim olmalı?'
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, partilerinin lider partisi değil kadro partisi olduğunu söyledi. Erol 'Danışmanlarla yönetilen değil, siyasi kadroların yönettiği ve sorumluluk aldığı bir parti yapısı oluşturulmalıdır' dedi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, nasıl bir değişim olmalı başlığıyla 15 maddeden oluşan bir açıklama yaptı.
Milletvekili Gürsel Erol yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
1) "Kurtuluşun ve kuruluşun partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulduğu unutulmamalıdır. 1927 yılında “Cumhuriyetçilik” “Halkçılık” “Milliyetçilik” ve “Laiklik” dört temel ilkesi olarak benimsemiştir. 1935 yılında “Devletçilik” ve “Devrimcilik” ilkeleri de eklenerek partinin ilkeleri altıya çıkarılmıştır. Bu bağlamda partimizde siyaset yapan herkesin önceliği Devletin devamlılığı ve cumhuriyetin temel ilkeleri bu altı ok olmalıdır.
2) Cumhuriyet Halk Partisi lider partisi değil kadro partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni Türkiye’deki diğer tüm partilerden ayıran en önemli özelliği program ve kadro partisi olmasıdır. Türkiye için ufuk açıcı politikalar oluşturan, geniş toplum kesimlerini ikna edecek, seçim kazandıracak kadro planlamasını ve program hazırlığını bugünden yapmamız tarihsel bir gerekliliktir.
3) Sosyal Demokrat kimliğe sahip partimizde kişilerin iradesi ile değil yetkili organların iradesiyle kararlar almalıdır.
4) Parti tüzüğü ve programı acilen değiştirilmelidir. Değişen toplum, çevre, teknoloji, üretim ve bölüşüm ilişkilerine uygun şekilde program, çağın gerekliliklerini ve geleceği kapsayan örgütsel altyapıyı tesis edecek tüzük hazırlanmalıdır.
5) Partimizin PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı duruşu her platformda tüm parti yöneticilerince en üst seviyede ifade edilmelidir. İktidar tarafından partimizin terör örgütleriyle bir araya getirilme çabası en sert şekilde bertaraf edilmelidir.
6) Seçim yenilgisinin üzerine hedefi küçülterek parti içi beklenti siyaseti yapılmamalıdır. Son seçimde de gördüğümüz üzere seçmene sorunların çözümü ile ilgili güven vermeden, geleceğin Türkiye’sine dair iddialı çıkış, devletin yeniden dönüşümü ve reformunu amaçlayan, bilgi ekonomisine yönelik umut ve heyecan yaratacak projeler geliştirmeden beklenti siyaseti ile sonuç almak mümkün değildir.
7) “Bize bu seçmen niye oy vermedi” demek yerine biz bu seçmenden niye oy alamıyoruz konusu partinin tüm kurullarında değerlendirilmeli, derin özeleştiri ve çözümleme süreci geliştirilmelidir.
8) Siyasi partiler iktidar olma amacıyla meydana gelen yapılardır. Bu nedenle partimizde kişilerin başarısının mükafatı başarısızlığın bedeli olmalıdır.
9) “Mücadele edeceğiz, direneceğiz” söylemleri yerine yönetme iddiası ortaya koyulmalıdır. 2040’ların, 50’lerin Türkiye’sine dair büyük umutların yaratılması ve toplumun bu doğrultuda harekete geçirilmesi, değişen çağa ve dünyaya entegre güvenli bir gelecek anlatısı büyük Türkiye idealimiz olarak topluma anlatılmalıdır.
10) Devşirme siyasetinden vazgeçip, partinin değerleriyle yetişen, partinin evlatlarına her koşulda yer verilmelidir.
11) İdeolojik olarak diğer partilere benzeşerek değil, özgün farklılıklarımızı ve sosyal demokrasinin evrensel değerlerini öne çıkaracak söylemler gerçekleştirilmelidir.
12) Tespit ve tepki siyaseti değil, tespit ve çözüm odaklı siyaset anlayışımız olmalıdır. Bu nedenle yalnızca karşıtlık üzerinden değil, hizmet endeksli politikalar üretilmelidir.
13) Genel politikalarla ve söylemlerle her bölgede aynı sonuca ulaşmak mümkün değildir. Türkiye’nin tamamını ilgilendiren sorunlar mevcuttur ve bunlara dair çözüm önerilerimizi topluma anlatmak önemlidir. Ancak her bölgenin, her ilin ve hatta her seçmen grubunun farklılaşan ve yerelleşen sorunlarını dile getirmek, genel politikalarımızla bütüncül çözüm arayışı içinde olmak kampanya dönemlerinde başarımızı arttıracak en önemli etkenlerdendir. İllerin birbirinden farklı sorunlarına, beklentilerine ve illerdeki farklı seçmen gruplarının davranışına göre adaylarımız belirlenmeli, buna uygun yerel kampanya yürütülmelidir. Türkiye’nin tamamını ilgilendiren, işsizlik, enflasyon, adalet, demokratikleşme, eğitim ve sağlık gibi konularda bir çatı oluşturulmalı; aynı zamanda bölgesel gelişmişlik farklarına, farklı sektörel gelişmişlik durumlarına, farklı demografik, sosyolojik ve politik yapılara göre bölge, il ve hatta ilçe düzeyinde halkın sorunları ile ilgili yerel kampanya yönetimi de kurgulanmalıdır.
14) Kamuoyunda etkisi, seçmende karşılığı olan, farklı toplum kesimlerinin ilgi gösterdiği, kabul gören bir siyaset diline sahip, parti kültüründen ve geleneğinden gelen isimlerin yönetici pozisyonlarında değerlendirilmesi önemli bir husustur. Kendi seçim bölgesinde oyunu arttırmamış, toplumsal karşılığı ve parti geçmişi olmayan kimselerle parti yönetimi oluşturulmamalıdır.
15) Danışmanlarla yönetilen değil, siyasi kadroların yönettiği ve sorumluluk aldığı bir parti yapısı oluşturulmalıdır"