Sedat Çağlıyan'ın 'Tarihin Işığında Hüseynik' Kitabı Sonunda Okurlarıyla Buluşuyor

Sedat Çağlıyan'ın 'Tarihin Işığında Hüseynik' Kitabı Sonunda Okurlarıyla Buluşuyor

Hüseynik kitabının lansmanını yapmasına çok az kaldı.

Sedat Çağlıyan kitapla ilgili yaptığı açıklamada, 'Şimdiye kadar Hüseynik ismiyle bir kitap yayınlanmamıştı yazılmamıştı.Sadece Harput ve Elazığ'ın tarihiyle ilgili bazı kitaplar yayınlanmıştı.Biz de dedik ki,bu eksikliği giderelim.1800'lü yıllardan 1950'ye kadar Hüseynikteki bütün olayları,aileleri,okulları ,çeşmeleri ve sulamaya varıncaya kadar bu kitapta toplayalım' dedi.

Ayrıca 'Bu eserde,geçmişten günümüze kadar Hüseynik'i tanıtmak istedim.Hüseynik Harput'un kuruluşundan itibaren var olan bir köydür.O dönemlerde 1900'lü yıllarda Hüseynik şaşaalı bir devir yaşamış.O zamandaki iş dallarını,çarşılarını,hanlarını ve hamamlarını kitabıma konu olarak ele aldım.1888 yılında Hüseynik nüfusunun artmasıyla ve oradaki çarşı ve pazarların oldukça artmasından dolayı 'üçüncü belediye dairesi' adı altında bir belediye kuruluyor.O dönemde belediye,polis nezareti,okulları gayri müslimlerle beraber müslüman ahali yaşadığı için altı tane Ermeni okulu üçü kız üçü erkek olmak üzere kuruluyor.İş dalları olarakta üç tane ipek dokuma atölyesi açılmış ve orada dokunan kumaşlar ve ipekler İstanbul'a gönderilmiş.İstanbuldaki konakların,köşklerin perdeleri Hüseynikteki atölyelerde dokunmuştur.O dönemde iptidai mektepleri,müslüman çocukların okudukları mektepler,rüştiye mektebi,mülkiye idadi mektebi açılmış.' dedi.Hüseynikte nüfusun günden güne arttığını o dönemdeki yapılan zanaatları yazdım. Zanaatın sanatkarane bir titizliğe dönüştüğü,taş ustalığından ipek dokumacılığına kadar iş dalları mahirane bir şekilde yapılmıştır.Mesela, taş ustalarının Elazığdaki Hükümet binasını,Jandarma kışlasını ,kırmızı konağı ve diğer kamu dairelerini yaptıklarını biliyoruz. İpek böcekçiliği had safhada olunca dört atölye faaliyete geçmiş 100-150 kişi çalışarak o dönemde ekonomiye katkı sağlamışlardır, dedi.HÜSEYNİK KİTABIMIZ İLERİYE DÖNÜK OLARAK IŞIK TUTACAKTIR

Sedat Çağlıyan, Ayrıca kitapta ailelerden bahsettim.Unutulan nesilleri tükenmiş burada torunları dahi olmayan insanları kaleme aldım. Birde türkülere konu olan “Telgrafçı Akif Türküsü'nü yazdım.Yaşayışını,nerelerde görev yaptığını,Harputta hangi görevlerde bulunduğunu tek tek yazdım.Babası,annesi kimdir?Hangi mahallede yaşamıştır?Osmanlı kaydını koyarak yazdım.Arap istilası sırasında şehit düşmüş olan Seyit Kasım Hazretlerinin türbesinden bahsettim.Kitabımız geniş hacimli içine üçyüzün üzerinde resim koydum.Fotoğraflarımın çoğunu ailelerden aldım.Ailelerin çoğu burada yaşamıyorlar.Bazı aileler hayat hikayelerini gönderdi ya da resim..

Buradaki diğer Osmanlı kayıtlarının elimizde olanlarının hepsini kitaba ekledim.O dönemde Harputun askeri merkezi Hüseynikmiş.Fethi Sekin Hastanesi'nin yeri o dönemde Hüsrev Paşa tarafından alınmış büyük bir kışla,hamam ve askeri depolar yaptırılmış.Kitabımızda bir güzellik daha var.Hüseynikte meydana gelen olaylar. 1915 Ermeni İstilası. Suriye'ye sürgüne giden Ermeni aileleri yazdım.

İkinci Meşrutiyet'in ilan edildiği 1908 tarihinde Hüseynikte olan olaylar var resimlerini koydum.Fotoğrafların çoğu gün yüzüne çıkmamış o dönemde komutan Mustafa Naim Paşa ve devrin Valisi Halit beyin toplu olarak çekilen fotoğrafları var.Osmanlı kayıtları var.

Hakikaten ileriye dönük 'Harput Yolları'gibi rahmetli İshak Sunguroğlu'nun ciltleri gibi 'Hüseynik' kitabımızda ileriye dönük ışık tutacaktır.Kitabımı bir sene içerisinde hazırladım ve yeni bastırdım.Lansmana hazırız'' dedi.

ÇAĞLIYAN: TÜM ELAZIĞ HALKINI İMZA GÜNÜME GÖNÜLDEN DAVET EDİYORUM.

Kitap hakkında kısa bilgiler veren Çağlıyan, 'Yılllardır Tarihin Işığında Hüseynik' adlı eserin hayat bulması için gayret gösteriyordum. Geçtiğimiz günlerde çalışmalarımız nihayet buldu ve artık okurlarıyla buluşuyor. Kitabımıza olan ilgi çok büyük. Kolleksiyonerler ve şehir tarihi araştırmacıları, kitabımıza özel ilgi gösteriyorlar. On yıla yakın bir süredir Osmanlı ve yerel kayıtları inceleyip Hüseynik ile alakalı bilgilerin izini sürdüm. Hiçbir bilgiyi atlamak istemedim. Eserimde yer alan ailelere ulaşıp bilgileri doğruladım. Bu yoğun çalışmadan sonra 300 sayfalık bir eser ortaya çıktı. Maalesef günümüzde şehir tarihi üzerine araştırmalar oldukça azaldı. Umarım bu eserimiz il kültürüne yönelik matbuu çalışmalara bir başlangıç olur. Artık eserim okurlarına emanet. 27 Aralık Salı günü okurlarımız ile bir araya geleceğiz ve arzu edenlerle imza gününde hasbihal edeceğiz. Tüm Elazığ halkını imza günüme gönülden davet ediyorum' ifadelerini kullandı.