Elazığ'da sporcular Mete Gazoz gibi şampiyon olmanın hedefiyle yay çekiyor
Elazığ'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki okçuluk kulübünde ulusal ve uluslararası yarışmalara hazırlanan minik ve genç okçular, milli sporcu Mete Gazoz gibi olimpiyat şampiyonu olmanın hedefiyle çalışıyor.
Elazığ'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki okçuluk kulübünde ulusal ve uluslararası yarışmalara hazırlanan minik ve genç okçular, milli sporcu Mete Gazoz gibi olimpiyat şampiyonu olmanın hedefiyle çalışıyor.
Elazığ Gençlik ve Spor Okçuluk Kulübü antrenörü Nida Esen yönetiminde 8-17 yaş arasındaki 50 sporcu makaralı yay ve olimpik okçuluk eğitimi alarak ulusal ve uluslararası yarışmalara hazırlanıyor.
Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'ye olimpiyat şampiyonluğu sevincini yaşatan Mete Gazoz'dan etkilenerek okçuluk sporuna başlayan sporcular, eğitimlerini geleceğin şampiyonları olmak için sürdürüyor.
"METE GAZOZ GİBİ OLİMPİYAT ŞAMPİYONU OLMAK İSTİYORUZ HEDEFİYLE GELDİLER"
Antrenör Nida Esen, kentte 17 yıldır okçuluk antrenörlüğü yaptığını belirterek, Mete Gazoz'un olimpiyat şampiyonluğunun ardından okçuluk sporuna ilginin arttığını söyledi.
Esen, okçuluk sporuna artan ilgiyle beraber sporcuları arasında gelecek vadeden okçular yetiştiğini aktardı.
“Mete Gazoz'un olimpiyat şampiyonluğundan sonra taleplerde bir patlama yaşandığını söyleyebiliriz. Özellikle yaz spor okullarında taleplere yetişmekte zorlanıyoruz. Bunun için grup grup eğitim vererek bu taleplere yetişiyoruz. Sporcularımız, Gazoz gibi olimpiyat şampiyonu olma hedefiyle geldiler ve geliyorlar. Bu da bizi çok mutlu eden bir gelişme ve istek. Biz de olimpiyat ve dünya şampiyonluğu için sporcularımızı milli takıma hazırlayıp göndermek istiyoruz. Mete Gazoz'un, sporcu ve antrenörler için büyük bir örnek olduğu kanaatindeyim."
"OKÇULUK SPORUNUN SPORCULARA BİRÇOK AVANTAJI OLUYOR"
Esen, geçmişte bu spora olan ilginin azlığına rağmen kulüp olarak bugüne kadar ulusal müsabakalarda Türkiye şampiyonluğu, ikincilik ve üçüncülük elde eden sporcular ile milli takıma seçilerek yurt dışında ülkeyi temsil eden sporcular yetiştirdiklerini kaydetti.
Esen, okçuluk sporunun her spor dalında olduğu gibi çocuklar ve gençler üzerinde fiziksel ve ruhsal yönden olumlu etkileri olduğunu vurguladı.
“Okçuluk sporunun sporculara birçok avantajı oluyor. Öncelikle sosyokültürel açıdan il dışı yarışmalara gittiğimizde farklı illerden, kültürlerden kendi yaş gruplarındaki sporcularla yarışıp kaynaşıyorlar. Öz güvenlerini kazanmaları açısından çok faydalı oluyor. Fiziki açıdan odaklanamama ya da hiperaktivite bozukluğu sorunu yaşayan sporcularımız için de hedef odaklı ve konsantrasyonu yüksek olan bir spor dalı. Sporcular üzerinde gayet olumlu etkileri var."
Esen, Ahmet Aytar Spor Salonu'nun tamamlanmasıyla sporcularına modern bir yerde eğitim alma imkanı sunan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne teşekkür etti.
“BU SPORU BANA DAHA ÇOK SEVDİREN METE GAZOZ OLDU”
Sporculardan 14 yaşındaki Damla Çakmak da, 1,5 yıldır eğitimi aldığı okçuluk sporunu severek yaptığını, en kısa sürede milli sporcu olup ülkesini yurt dışında temsil etmeyi çok istediğini aktardı.
Çakmak, bunun için okçuluk eğitimini büyük bir heyecanla sürdürdüğünü aktardı.
"Bu sporu bana daha çok sevdiren Mete Gazoz oldu. Mete Gazoz, olimpiyat ve dünya şampiyonluğu kazandıktan sonra onunla gurur duyduk, bu gururu ben de ülkeme yaşatmak istiyorum."
Mehmet Ak ise televizyonda Mete Gazoz'un ülkeye yaşattığı gururu gördükten sonra okçuluğa ilgi duyduğunu aktararak, okçuluk sporunda iyi yerlere gelmeyi amaçladığını dile getirdi.
Fatma Zehra Yılmaz da, Mete Gazoz'un olimpiyat şampiyonluğunu görmesinin ardından okçuluğa başladığını ve onun gibi olimpiyat şampiyonu olmak istediğini kaydetti.