Deprem korkusu 110 yıllık harabe evi restore ettirdi
Van'da 2011'de meydana gelen depremi ve daha sonra Elazığ ve Kahramanmaraş depremlerini yaşayan Van 100. Yıl Üniversitesi'nde görevli Doç. Dr. Gazel Ser, ailesinin yaşadığı Elazığ'da 110 yıllık tek katlı evi restore ettirip, burada yaşamaya başladı.
Van'da 2011'de meydana gelen depremi ve daha sonra Elazığ ve Kahramanmaraş depremlerini yaşayan Van 100. Yıl Üniversitesi'nde görevli Doç. Dr. Gazel Ser, ailesinin yaşadığı Elazığ'da 110 yıllık tek katlı evi restore ettirip, burada yaşamaya başladı.
Aslen Elazığlı olan fakat Van 100. Yıl Üniversitesi'nde görevli olan Doç. Dr. Gazel Ser, 2011 yılında Van depreminin ardından ailesinin yanına Elazığ'a geldi. Eğitim öğretim yılına ara verilmesinden dolayı 1 seneye yakın burada kalan Ser, oluşan bina fobisinden dolayı tek katlı bir ev almaya karar verdi. Merkeze bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi'nde harabe şeklinde olan bir evi alan Ser, o dönem aldığı şekliyle ailesiyle birlikte burada kaldı. Daha sonra sırayla 24 Ocak 2020 Elazığ ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından tekrar Elazığ'a gelen Doç. Dr. Ser, burada 110 yıllık olduğu tespit edilen harabe halindeki evi restore ettirmeye karar verdi. Ser'in müteahhit Gökhan Ünalan ile görüşmesinde evin yenilenebilecek durumda olduğunun belirtilmesi ile 110 yıllık yapıda çalışmalar başladı. Çelik konstrüksiyon ile güçlendirilen yapı, depreme dayanıklı hale getirilerek sahiplerine teslim edilirken, ev sahibi yaşanan değişimden dolayı oldukça mutlu olduğunu belirtti.
''Binada yaşam korkumuz olduğu için tek katlı ev aldık''
2011 yılında Van'da yaşarken orada depreme yakalandığını belirten Öğretim Görevlisi Gazel Ser, “Van depremi olduğu yıl depremin ardından Elazığ'a geldim. O yılı burada geçirdik. O dönemde artık binalarda fobiler oluşmaya başlamıştı. Ben de bundan dolayı Elazığ'da bir yer almaya karar verdim. Binada yaşam korkumuz olduğu için burayı aldık. İçerisinde bulunduğumuz yer yaklaşık 110 yıl önce yapıldığı düşünülüyor. Yapıdaki topraktan dolayı aşağı yukarı 110 yıl olduğunu düşünüyoruz. Biz Van depreminin ardından TOKİ konutlarına yerleştik. TOKİ konutları deprem anında güvenli yaşam alanları ama bizim yaşam kültürümüzün içerisinde bahçeli ev ve köy kültürü daha yoğun yaşandığı için depremlerle birlikte vatandaşlar tek katlı yerleşim alanlarına yöneldi. Çünkü yaşadığınız bina ne kadar güvenli olursa olsun insan olarak deprem yaşadıktan sonra en kısa sürede dışarı çıkma isteği oluşuyor. Bundan dolayı da tek katlı evler bizim için çok daha önemli oldu” dedi.
''Depremlerin ardından tek katlı evlere geri dönüş çok fazla arttı''
Elazığ depremi ve son olarak Kahramanmaraş depreminden dolayı tek katlı evlere geri dönüşün çok fazla olduğunu aktaran müteahhit Gökhan Ünalan, “Bu talepleri artık geri çevirmemek adına eş, dost ve akrabaları kırmamak adına bu işe de yöneldik. Arkadaşlarımla bir araya gelerek bu konu üzerinde küçük bir çalışma yaptık. Kısa sürede çok yoğun bir talep olmasına rağmen gücümüzün ve arkadaşlarımızın iş gücüne bağlı olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalıştık. Son olarak da kerpiç evlerden bizlere talep gelmeye başladı. Mühendis arkadaşlarımızla fikir alışverişinde bulunduktan sonra bu işin çözümüne ulaştık. Şuan da yaptığımız yer yaklaşık olarak 110 yılını tamamlayan bir yapı. Bunun toprak dokusu, kerpiç oluşu ve cisirlerle kaplı uzun zamandır kullanılmayan bir alandı. İç kısmını tamamen çelikle güçlendirerek tarihi geçmişi olan yapıyı tamamen geri dönüşüm çerçevesinde vatandaşların deprem korkusunu azaltıp bütçelerinin daha fazla zorlanmaması adına içini tamamen çelik konsülle güçlendirerek yapıya kazandırdık. Bu hem vatandaşın cebini hem de yaşanan depremde köylere geri dönüş ve olduğun yerde kal projesi üzerine devletin vereceği kredi desteğiyle vatandaşlarımız rahat bir yaşam alanı tercih ediyor'' diye konuştu.