Başkan Şerafettin Yıldırım ve Mücahit Yanılmaz'dan seçim açıklaması

AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım yapmış olduğu açıklamada, “İlköncelikle 28 Mayıs Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını diliyorum. 28 Mayıs siyasi tercihin değil vicdani muhasebenin günüdür. Bizler ilk günkü heyecan ve tevazu ile ilçe, köy, mahalle ve esnaflarımızı aralıksız ziyaret ediyoruz. Bu konuda rehavete kapılmadan özverili ile çalışan tüm teşkilat birimlerimize de müteşekkirim. Cumhurbaşkanlığı seçiminde oldukça iyi bir oy aldık fakat üzerine daha koyarak hedefimizi yükselterek Türkiye'de 13. sıradan ilk 10'a girmeyi ve daha da ilerlemeyi arzu ediyoruz. İlk turda liderimizin rakibi ile arasında ki büyük farkı inşallah 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminde hem Elazığ'da hemde Türkiye genelinde farkı yükselteceğiz. Ülkemizin istikrarı, güçlü millet güçlü devlet felsefesi ve milli savunma alanındaki çalışmaları için sorumluluğumuzu biliyor bu bilinçle emek veriyoruz. Türkiye Yüzyılı için bu seçimin önemli olduğunu ve değerli vatandaşlarımızın katılımları sandığa olumlu yansıyacağından şüphemiz yoktur. Bu vesile ile Türkiyemiz için önemli olan bu seçimde tüm vatandaşlarımızı sabah erkenden oy kullanmaya ve sandıklara sahip çıkmaya davet ediyorum. Bizler bu süreçte yılmadan, yorulmadan çalıştık ve çalışmalarada inşallah devam edeceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun. Derdimiz de meselemiz de Türkiye'dir. Milletimiz inşallah 28 Mayıs Pazar günü milli iradesini kullanarak Cumhurbaşkanımızı 13. Cumhurbaşkanı olarak ilan edecektir.” Dedi.

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri için temaslarını sürdüren AK Parti MKYK Üyesi ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Mücahit Yanılmaz; Palu, Kovancılar ve Karakoçan ilçelerinde esnaf, vatandaş ve teşkilat üyeleriyle bir araya geldi. Mücahit Yanılmaz, 28 Mayıs için hemşerilerinden mutlaka oy kullanmalarını ve yine rekor kırmalarını istedi.

Yanılmaz seçimlere ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye'yi geriye götürmek isteyen statükocu zihniyete karşı halkımız büyük bir hamaset göstermiş ve onlara gereken cevabı vermiştir. Şahsi çıkar ve menfaatlerini, ülkemizin âlî menfaatlerinden önde görenler bu ülkeye ihanet içindedirler. 14 Mayıs'tan önce HDP ile hiçbir ortaklığımız yoktur diye demeçlerde bulunan altılı masa yöneticilerinin, gerçi halen söylüyorlar ama artık bunlara milletimiz bırakın inanmayı umursamıyor bile, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nden aldıkları oy oranı ortadadır. İnsanlarımızın gözünün içine baka baka yalan söylemeye devam etmektedirler. Ata İttifakı lideri Sayın Sinan Oğan'ın 28 Mayıs seçimleri için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini ifade ettikten sonra algı operasyonları başlatan zihniyetler, Ümit Özdağ'ın Millet İttifakını destekleme kararına ise vatanseverlik olarak topluma lanse etmeye çalıştı. Nasıl ikiyüzlü bir siyaset yaptıklarını ve toplumu nasıl kutuplaştırdıklarını gözler önüne serdiler. Daha düne kadar Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelip pazarlık yapmaya kalkanlar, kabul görmeyince kendi yerini temin etme, kendi yerini garanti altına almayı maalesef ülkenin menfaatlerinin önünde tuttu. Eğer siz kendi şahsi menfaatinizi ülkenin çıkarlarının önünde tutuyorsanız o zaman ülke sizin için bir hiç demektir. Şimdi böyle kirli pazarlıkların içinde olduktan sonra hele bir tarafta HDP'nin Ümit Özdağ'la ilgili açıklamaları, Ümit Özdağ'ın HDP ile ilgili açıklamaları, akabinde diğer partilerin birbiriyle ilgili açıklamalarının ardından HDP ve ceza evi'nde bulunan Selahattin Demirtaş'ın ve Kandil'in Kılıçdaroğlu'na destek açıklamaları bizlere şunu gösteriyor ki, hepsinin bir araya gelişinde bir tek neden var o da şahsi menfaatleri ve çıkarlarıdır. Bu şahsi menfaatlerin, bu çıkarların bu ülkeye ihtiyacı yok. Sonuç getirmesi de mümkün değil. Dolayısıyla milletimiz sandığa gittiğinde elbette bunları bir düşünecek. Bunları yargılayacak. Masanın üzerine koyacak. Ben evlatlarımın geleceği için, torunlarımın geleceği için, bu ülkenin geleceği için kimden yana oyumu kullanmalıyım. Bir tarafta bir dünya lideri var, bugün artık attığı her adıma dünyanın hayranlıkla baktığı, ağzından çıkan her cümleyi dikkatle takip ettikleri, acaba ne diyor diye merak ettikleri, Birleşmiş Milletler toplantısına ya da uluslararası bütün mecralarda farketmez diğer devlet başkanlarının hizaya girdiği ve hayranlıkla onu dinlediği bir dünya lideri var. Biz de ne kadar şanslıyız ki bu dünya Lideri ile bu ülkeye hizmet etme fırsatı içindeyiz. 28 Mayıs'ta sandıklara gidip, seçimimizi yapacağız ve 29 Mayıs'ta yeni bir devrin kapılarını açacağız. 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un Fethi'yle bir çağı kapatıp, bir çağı açan Fatih Sultan Mehmet gibi inşallah bizde 29 Mayıs 2023'te yepyeni bir çağa adım atacak ve dünyada Türkiye Yüzyılı'nı başlatacağız'' dedi.” dedi.